BELEDİYELER ETKİSİZ BIRAKILIYOR | SARIYER BELEDİYESİ
İletişim   Sarıyer TV
Sarıyer Belediyesi
contetns
BELEDİYELER ETKİSİZ BIRAKILIYOR

Sarıyer Belediyesi ve Ülke Politikaları Vakfı işbirliğiyle ‘Yerel Yönetimler ve Adalet Sempozyumu’ düzenlendi. Grand Tarabya Oteli’nde gerçekleşen sempozyuma, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Ülke Politikaları Vakfı Başkanı Av. Hüseyin Karataş, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ve Kent Bilimci, Araştırmacı-Yazar Prof. Dr. Ruşen Keleş konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğünü eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’ın yaptığı panele katılan belediye başkanları, yerel yönetimlerin temellerini konuştu.

 

ADALET : ÖZLEMLE ARADIĞIMIZ OLDU

Sempozyumda konuşan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, günümüzde halen yerel yönetim ve adalet konusunun konuşulduğuna dikkat çekti. Başkan Genç, “Gönül isterdi ki, 2018 Türkiye’sinde yerel yönetimi; Yerel Yönetim ve Sürdürülebilirlik, Yerel Yönetim ve Kalkınma, Yerel Yönetim ve Çevre, Yerel Yönetim ve Eğitim gibi çağdaş yerel yönetim gündem konularıyla tartışabilelim. Oysa biz yerel yönetim ve adalet tartışıyoruz. Sadece bu konunun seçimi bile bize aslında içinde bulunduğumuz günleri anlatıyor” dedi.

Konuşmasında Adalet Yürüyüşü’ne de değinen Başkan Genç, adaletin yerel yönetimler için de kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Genel Başkanımızın başlattığı Adalet Yürüyüşü’nde de gördük ki, “Adalet” toplumun her kesiminin özlemle aradığı bir olgu. Yerel yönetimler adalet olgusunun tam da merkezinde oturuyor. Dolayısıyla biz yerel yöneticiler bu anlayışı hâkim kılmak konusunda ısrarlı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

 

MERKEZİ YÖNETİM YETKİ ALANLARINI GENİŞLETME GAYRETİNDE

Bugün Sarıyer’de açılan çocuklara kreş, öğrencilere dershane, gençlik merkezleri, yurt, yaşlılara hizmet evleri, kültür merkezleri, sağlık merkezleri vb. gibi alanların STK’lar ve halkın katılımı ile gerçekleştirildiğini dile getiren Başkan Genç, mevcut iktidarın yerel yönetim politikasını eleştirerek, “Bugün merkezi yönetim her geçen gün yetki alanlarını genişletme gayreti içindedir. Çıkarılan çeşitli yasalarla merkezi yönetim yerel belediyeyi etkisiz halde bırakabiliyor” dedi.

 

ÜLKEDE ADALET YOK

Panelde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sözlerine ‘adalet’ vurgusu yaparak başladı. Ülkede adaletin bulunmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Yolun başında adaleti tuzla buz ettik” dedi. İlk önce yönetenlerin ‘adalet’ i bilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, siyasi görüşü, dini, dili ne olursa olsun tüm vatandaşların ülkede adalet olmadığı konusunda mutabık olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Adaletin iflas ettiği bir ülkede bırakın demokrasiyi, devlet yoktur. Bunlar birbirini tamamlayan kavramlardır. İşi ehline vermezseniz yani adalet dağıtma işini hakime vermezseniz ülkeyi başka bir noktaya taşırsınız” dedi.

 

HER YÖNETİCİ DENETLENMELİ

Son zamanlarda belediyelere yapılan operasyonlara değinen Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerde yapılan görevden alınmaları eleştirdi. Kılıçdaroğlu, ”Belediyelerimizin hesap veremeyeceği bir şey yok. Devletin yönetiminde bir hiyerarşi vardır. Merkezi hükümet vardır, yerel yönetim vardır. Demokrasilerde her yöneticinin denetlenmesi gerekiyor. En önemli denetleyici unsur halkın kendisidir. Biz bundan şikâyetçi değiliz. Belediye başkanlarının büyük bir kısmı ya görevden alındı ya yerine kayyum atandı ya da zorla istifa ettirildi. Demokrasilerde zorla istifa ettirilme diye bir şey var mı? Bir belediye başkanı görevinden istifa ederken dayanamıyor, ağlıyor” dedi. Kılıçdaroğlu “Adalet için yapmayacağımız şey yoktur. Biz asla susmayacağız. Asla dilsiz şeytan olmayacağız” sözleriyle konuşmasını noktaladı.

 

YARGI KİMSENİN UŞAĞI DEĞİLDİR

“Ülkemizde hukuk yas tutuyor” diyen Ülke Politikaları Vakfı Başkanı Avukat Hüseyin Karataş da, “Cezaevlerinde feryatlar ve açlık grevleri ile hukuk arıyorsak, özgürlükleri kısıtlanan insanlar hukuk arıyor ise hukuktan söz edemeyiz. Bugün Türkiye’de burada bunlar tartışılıyor ise, insanlar özgürlüklerinden yoksun kılınıyorsa hukukun tartışılması gerekiyor. Yargı kimsenin uşağı veya alt kadrosu değildir“ şeklinde konuştu.

 

ADALETSİZ POLİTİKALAR YÜRÜTÜLÜYOR

Hükümetin yerel yönetimler karşısındaki duruşunu eleştiren Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın da, Türkiye’de yerel yönetimlerle alakalı konuşulması gereken çok fazla konu olduğunu belirtti.  Adalet olgusunun yerel yönetimlerin özü olduğunu söyleyen Karayalçın, “ Türkiye’de kamu yönetimi merkezden yönetim ve yerinden yönetim olarak ikiye ayrılmıştır. İdare bir bütündür. Fakat bu bütünlük içerisinde ne yazık ki merkezi yönetim, yerel yönetimler üzerinde haksız, hukuk ve adaletsiz politikalar yürütmektedir” dedi.

 

BELEDİYE BAŞKANLARI GÖREVDEN ALINIYOR

Belediye başkanlarının görevlerinden alınmasıyla alakalı da konuşan Murat Karayalçın, Türkiye’nin mali anayasası olarak nitelendirilen 5018 sayılı yasa, siyasetçilerin ve üst yöneticilerin hesap vermesi gerektiğini söyler. Ama görevden alınması gereken çok sayıda bakan varken belediye başkanları, özellikle de CHP’li belediye başkanlarına bu yapılıyor. Bunu nereye dayandırarak yapıyorlar onu da anlamış değilim” açıklamasında bulundu.

 

ADALET KİTAPLARDA YAZAN BİRŞEY DEĞİL

Yerel yönetimlerde adaletin çok önemli bir olgu olduğuna dikkat çeken Kent Bilimci, Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Ruşen Keleş de bunun nedenini ise belediyelerin yerel hizmet görevlerini yerine getirirken siyasi bir işlev üstlenmesi olduğunun altını çizdi. Prof. Keleş, “Ankara Belediyesi’ne, İstanbul Belediyesi’ne veya Eskişehir Belediyesi’ne kötülük yapmak isteyen siyasal iktidarlar, yerel yönetimler üzerindeki vesayeti toplum yararına kullanıyoruz diye bir açıklamayla bundan yararlanıyorlar. Bizim anayasamız yerel yönetimlerin görevlerini yerinden yönetim ilkesine göre yerine getirilmesi gerektiğini belirtmekle yetinmiştir. Yerel nitelikteki kamu hizmetlerini halka en yakın yönetim kademesinin yerine getirilmesi zorunludur. Fakat bizim anayasamızda bu yok. Seçimle göreve gelen karar organlarının görevlerinin son bulmasına dair nihai sözü yargı organlarının vereceği de anayasada belirtmiştir. Bunun tek istisnası göreviyle alakalı bir kovuşturma ve soruşturma bulunması dâhilinde yargı kararı verene kadar İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınabilir. Fakat bu yasa bugüne kadar hep kötü niyetle kullanıldı. Örneğin geçmiş zamanlarda bir belediye başkanı cumhurbaşkanı salona girince ayağa kalkmadı diye görevinden alınmıştır. Adalet yalnızca kitaplarda yazan bir şey değildir” dedi.

 

KAYNAK DAĞILIMINDA DAHİ PARTİZANLIK YAPILIYOR

Yaklaşık 20 yıldır devam eden belediyecilik yaşamında merkezi yönetimin yanlış politikaları nedeniyle yaşadığı olumsuzlukları esprili bir dille katılımcılara anlatan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de, hükümetin muhalefet partili belediyeler üzerinde kurduğu baskıdan söz etti.

Büyükerşen “Belediye başkanlığı görevine geldiğim ilk yıllarda Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetim Delegasyon Başkanlığı görevi de bana verildi. Orada Ruşen Hocam ile beraber 5 yıl boyunca Türkiye’de belediye başkanlarına yapılan haksızlıkların ve hukuksuzlukların hesabını vermek durumunda bırakılırdık bu kongrelerde. Bu süre zarfında gördüm ki büyükşehir belediye başkanlığı diye adlandırılan kamu kurumunun Cumhuriyet dönemi içerisindeki faziletini de anlamış oldum. Farkettim ki, demokrasinin en düzgünü köylerde yaşanıyor. Oy çalmak yok, sandık hırsızlığı yok, herkes biliyor kim nereye oy verdi kim kimi seçti. Güzel bir sistem... Ama son yıllarda siyasi amaçlarla kanunlarda birtakım düzenlemeler yapılarak farklı amaçlar güdülmeye başlanmış. Artık merkezi yönetimlerin politikalarında bir partizanlık mevcut… Kaynak dağılımında dahi partizanlık söz konusu” dedi.

 

SİT ALANLARINI İMARA AÇACAKLAR

Son olarak söz alan Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer de ilçe belediyesi olarak büyükşehir belediyesine bağlanınca birtakım sorunlarla karşı karşıya geldiklerini hatırlattı. Bu sorunların vatandaşa hizmet götürme noktasında sıkıntıların yaşanmasına neden olduğunu vurgulayan Gençer, ilçede SİT alanlarının imara açılması gibi bir tehlike ortaya çıktığını söyleyerek, “Biz doğayı korumakla yükümlüyüz. Buraları beton yaptırmayacağız” dedi. Rahmi Gençer, yaz aylarında ilçe nüfusunun dört katına kadar çıktığını fakat bu konuda büyükşehir belediyesinden herhangi bir destek görmediklerini belirtti. İlçede bulunan yeşil alanların ve doğal parkların işlevinin yitirilmeye çalışıldığının da altını çizen Başkan Gençer, bu alanların da Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından imara açılmak istendiğini sözlerine ekledi.