Gazeteci-yazar Uğur Mumcu, Ankara'da ki evinin önünde katledilişinin 23. yılı nedeniyle Sarıyer Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlikle anıldı.
Eşi Güldal Mumcu ve birçok davetlinin katıldığı etkinlik UMAG Vakfı'nın katkılarıyla düzenlenen sergi ile başladı. Sergi alanında kurulan temsili çalışma masası büyük beğeni kazandı.
"Ülkenin sicili karanlık"
Etkinlik yapılan konuşmalarla devam etti. İfade ve basın özgürlüğüne yapılan saldırılarla ülkenin sicilinin karanlık olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, "Bu sicilin karartılmasında başrolü, baskıcı iktidarlar ve onların arkasında yeraldığı karanlık çetelerle eli kanlı katil sürüleri oynamaktadır. Türkiye tarihinin bu anlamda en kara sayfalarından birinin üzerinde de "Uğur Mumcu Suikasti" yazmaktadır. Bugün, katilleri hala bulunamayan değerli gazeteci Uğur Mumcu'yu ne kadar özlemle, rahmetle, sevgi ve takdirle anıyorsak, o suikastin arkasındaki güçleri, onları bulup da adalet önüne çıkararak toplum vicdanını rahatlatamayan egemenleri de, o kadar büyük bir nefretle ve öfke ile kınıyoruz.
Basın özgürlüğü, toplumun bilgilendirilme hakkı çerçevesinde, ülke gündemine dair olup bitenlerin aydınlatılması ve kamuoyunun haberdar edilmesi görevini, belki de hiç kimse onun kadar, Sevgili Uğur Mumcu kadar hakkı ile yerine getirmemiştir. Bir nesil, onun inanılmaz büyük bir cesaret, azim ve kararlılıkla takip ettiği dosyalar sayesinde, ulusal ve uluslararası pek çok karanlık dosyanın içeriğinden haberdar olmuştu. İktidarları, egemenleri rahatsız edecek ama kamuoyunu aydınlatacak pek çok haberin altında ve kitabın kapağında, onun imzası vardı" dedi.
"O cesaret meşalesi hiç sönmeyecek"
Uğur Mumcu'ların gerçek anlamda öldürülemeyeceğini söyleyen Başkan Genç, "O cesaret meşalesinin asla söndürülemeyeceğini, daha o günlerden, yani o cenaze töreninden başlayarak ve sonrasında gösterdi bu toplum. O'nun mirasına sahip çıkan nice meslektaşları, bugün de "Cesur gazeteciliğin ve demokrasiye sahip çıkmanın" önemini her fırsatta hatırlatmaktalar. Baskıcı ve gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeyen iktidarlara karşı, aydın onurunu ve gerçek gazeteci sarsılmazlığını, eğilip bükülmezliğini her şeye rağmen savunuyorlar" dedi.
Güldal Mumcu: Hepimizin içi farklı şekillerde yanıyor
Basın şehidimiz Uğur Mumcu’nun eşi ve aynı zamanda TBMM eski Başkanvekili ve CHP 24. Dönem milletvekili Gürdal Mumcu, yaptığı konuşmasında Uğur Mumcu’nun acısının hala taze olduğunu ve herkesin bu acıyı farklı şekillerde hissettiğini belirtti.
Açılış konuşmalarının ardından Moderatörlüğünü Zafer Arapkirli'nin yaptığı; Ali Sirmen, Turgut Kazan ve Ahmet Tan'ın konuşmacı olarak katılı panelde yazar, gazeteci, arkadaş olarak Uğur Mumcu ile ilgili anılarını davetliler ile paylaştılar.
Uğur Mumcu olmak ve Uğur Mumcu kalmak kolay değildir diyen Gazeteci Ahmet Tan, herşeye rağmen Uğur Mumcu’yu yok edemediklerinin altını çizdi. Uğur Mumcu’nun yakın arkadaşlarından Ali Sirmen de Uğur Mumcu’nun herkes için özgürlük isteyen bir bağımsızlık savaşçısı olduğunun vurgusunu yaptı. İstanbul Barosu eski başkanı Turgut Kazan, Uğur Mumcu olmanın çok tehlikeli birşey olduğunu söylediği konuşmasında; “Mumcu gibi olursanız ya öldürülür ya da ömür boyu zindana atılırsınız” dedi.
Halk Ozanı Sadık Gürbüz’den umut dolu ezgiler
Panelin ardından sahne alan Halk Ozanı Sadık Gürbüz, sazı ve orkestrasıyla birlikte seslendirdiği birbirinden güzel barış ve özgürlük temalı türkülerle salonu dolduran vatandaşlara duygu ve umut dolu ezgiler sundu.