Sarıyer ile Aachen dostluk köprüsü kuruldu | SARIYER BELEDİYESİ
İletişim  
Sarıyer Belediyesi
contetns

Sarıyer ile Aachen dostluk köprüsü kuruldu

04.10.2013

Sarıyer Belediyesi ile Almanya’nın Aachen Belediyesi arasında kardeş şehir köprüsünün ikinci temeli atıldı. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Aachen Belediye Başkanı Marcel Philipp arasında ki protokol Tarabya Oteli’nde düzenlenen törenle imzalandı. Haziran ayında Aachen’da imzalanan kardeş şehir ön protokolünün ardından Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in ev sahipliği yaptığı iki kentin kardeşlik şehir anlaşmasına imza attığı törene Alman Başkonsolosu Jutta Wolke, Sarıyer Kaymakamı Ömer Karaman, Aachen Belediye Başkanı Marcel Philipp, Azerbaycan, İsveç, Japonya, İsrail, Polonya Başkonsolosları ve temsilcileri, Aachen heyeti ile Sarıyer Belediyesi Meclis üyeleri, başkan yardımcıları katıldı. 

 
Müzikler, Kayahan Erdem ve A Capella Boğaziçi Korosu’ndan…
 
İmza töreni öncesinde yerli ve yabancı katılımcıları kanun eşliğinde karşılayan sanatçı Kayahan Erdem, Türk Musikisi’nin seçkin eserlerini sundu. Erdem’in ardından sahne alan A Capella Boğaziçi Korosu üyeleri, seslendirdikleri şarkılarla törene renk kattı.
 
Başkan Genç: Kentlerin gelişmesi, toplumun gelişmesini sağlar.
 
Göreve geldiği günden itibaren Sarıyer’i bir dünya kenti yapma yolunda çalışmalara önem veren Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Kardeş Şehir” anlaşması ile iki şehir arasında eğitim ve kültür başta olmak üzere birçok konuda adımlar atılarak bağların güçlendirilmesi yönünde çalışmalar yapıldığını belirtti. 
 
Başkan Genç; “Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Özellikle Aachen Sarıyer Dostluk Derneği üyelerine, Almanya’dan gelen Sarıyer sevdalılarına, Alman Meclis Üyeleri’ne hoş geldiniz diyorum. Sevgili dostum Marcel Philipp ve saygıdeğer eşine de hoş geldiniz diyorum. Biz bu dostluğun gelişmesini ve ortak platformlarda geliştirmeyi çok arzuluyoruz. Bu dostluk ilişkisi başından beri bizim için çok değerli oldu. Çünkü kentler arasındaki bu dostluk bağları iyi kurulduğunda tarihsel öğretilerde olduğu gibi ülkeler arasında da iyi ilişkiler kurmuştur. Devletler geçici olsa bile kentler hep yerlerinde kalmıştır. Kentin gelişmesi toplumun gelişmesini sağlar. Yerel yönetim anlayışıyla toplumun her alanında gelişme benimsenirse, yaşamın her alanında beklenen kalite yakalanmış olur. Bizler Sarıyer’de uygulamaya çalıştığımız her projede bu anlayışla hareket ediyoruz. Bu anlayış doğrultusunda yaşamın her alanına dokunmak, inanışı, siyasi görüşü ne olursa olsun, yaşamda olan her şeyle ilgilenmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
 
Demokrasi; çoğunluğa nasıl yaklaştığın değil, azınlığın sesini ne kadar duyduğundur.
 
Yerel yönetimler olarak özgürlüklerin ve demokrasinin yaşam biçimi olması için çalışmak zorunluluğunu taşıdıklarını söyleyen Başkan Genç, “Çünkü demokrasi yasa değil yaşamdır, çünkü demokrasi çoğunluğa nasıl yaklaştığın değil, azınlığın sesini ne kadar duyduğundur. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum ki; Sarıyer İstanbul’un göz bebeğidir. Farklı kültür ve sosyo-ekonomik unsurların bir arada yaşadığı ve kardeşlik timsali bir ilçedir. Kısaca; Sarıyer, Türkiye’dir. Birçok ilden daha büyük bir ilçedir. Gerek yüz ölçümü gerekse nüfus bakımından… Aynı zamanda bir üniversite şehridir. Ülkemizin 3 büyük üniversitesi de Sarıyer’dedir. Sarıyer’i her yönüyle örnek teşkil edecek bir duruma kavuşturmak için Aachen gibi bir kentle kardeş yapmanın heyecanını duyuyoruz. Biz bu ilişkiye sadece yerel veya ulusal açıdan bakmıyoruz. Biz bu iş birliğini karşılıklı payda olarak da görmüyoruz. Bizler uluslar arası dostluğun gelişmesini yerel yönetimlerden geçtiğini biliyoruz. Bu sebeple yerel yöneticiler olarak toplumlar arası birbirini anlamak ve diyalog yolunun açılmasına katkıda bulunuyoruz. Sadece Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne entegrasyonunu değil, toplumlar arası birliktelik ve entegrasyonun sağlanması için de çalışıyoruz. Sadece bizim için değil Aachen için de yararlı bir süreç olduğuna inanıyorum. Bizler sadece ticari ilişkiler için değil, kültürel ve sosyal konularda da bir araya geleceğiz. Belki de en önemlisi barışı tartışacağız. Barışa katkı sağlamak inancıyla dünyanın bir ucu Japonya’dan gelerek hayatını kaybeden Atsushi Miyazaki için birlikte bir park açacağız. Yani onun barışa olan tutkusunu bizler devam ettireceğiz. Onun insanlığa verdiği mesajı yaymak için çalışacağız. Farklılıklar bizi ayrıştırmaz, aksine besler ve büyütür. İşte bu nedenle bizlerle aynı duyguları paylaşan dostlarımızla bir arada olmaktan ve onları ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Aachen’da imzaladığımız ve Sarıyer’de imzalayacağımız protokolün kağıt üstünde kalmayacağını ve her iki topluma da büyük kazançlar katacağına yürekten inanıyorum” diye konuştu.
 
Marcel Philip: Çok büyük gurur duyuyorum.
 
Kendileri için bu protokolün  tarihi bir olgu olduğunu söyleyen Aachen Belediye Başkanı Marcel Philipp; “Bu protokol, sadece biz ve Sarıyer için değil, iki ülke için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Aachen delegasyonu adına böyle bir etkinliğe katılmaktan büyük gurur duyuyorum. Bu kardeşlik çok uzun yıllar öncesine dayanıyor. Yüz yıllar önce aynı ülkenin bayrağı altında ve aynı yasalarla yönetiliyorduk. Tarih akışında bir çok gerilim ve mücadele olmuş olsada son zamanlarda derinleşen ikili ilişkilerle dostluklarımız pekişti. 60’lı yıllardan beri de Almanya’ya göç eden Türkler sayesinde ilişkilerimiz vatandaşlık düzeyine ulaşmıştır. Özellikle ilişkilerimizi, derneklere, organizasyonlara, siyasi partilere ve sivil toplum kuruluşlarına taşımak istiyoruz. Özgürlük ve demokrasi anlayışımızı pekiştirmek arzusundayız. Biz Almanlar her şeyi bilen akıl hocaları değiliz, ülkemizin insanları son 100 yılda büyük hatalar yaptılar. Mükemmel bir demokrasinin nasıl olacağına dair bir patent bizde de yok. Ancak, bildiğim bir şey varsa o da; bu konuda mücadele edecek insanlara ihtiyacımız var. Bugün Sarıyer ve bizim için büyük ve mutlu bir gün. Özellikle de Sarıyerlilerden çok etkilendik. Yaşasın kardeşlik, yaşasın Alman ve Türkler arasındaki dostluk” diye konuştu.   
 
Başkan Genç ve Başkan Philipp’in protokolü imzalamasının ardından heyetler birbirlerine karşılıklı hediyeler sundular. Hediye takdimlerinin ardından verilen kokteylde, yine A Capella Boğaziçi Korosu’nun sergilediği müzikler eşliğinde sohbetler edildi.