ÖĞRETMENLERİMİZ SINIFTA KALDI! | SARIYER BELEDİYESİ
Sarıyer Belediyesi
contetns

ÖĞRETMENLERİMİZ SINIFTA KALDI!

17.03.2016
Öğretmenlerimiz branşları ile ilgili sınavda sınıfta kaldı. Prof. Dr. Mustafa Özcan’ın ilköğretim ve lisedeki eğitimcilerin karnesi ile ilgili çarpıcı açıklamaya göre tüm pozitif bilim öğretmenlerimiz sınıfta kaldı.
Sarıyer Belediyesi, Öğretmen Okulları'nın 168. kuruluş yıldönümü nedeniyle Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde, "Türkiye'de Öğretmen Yetiştirme Politikaları ve Önerileri" adlı bir panel gerçekleştirdi.
 

 

MEF Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan'ın moderatörlüğünü yaptığı panele, Ömer Balıbey, Batuhan Aydagül, Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe ve Selman Behmuaras konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Özcan eğitim sistemindeki çarpıklıklara değinerek, ÖSYM’nin KPSS’de fizik, kimya, matematik, fen ve biyoloji gibi branş öğretmenlerine kendi alanlarında sorulan 50 sorunun yarısına bile yanıt veremediğini, sınıfta kaldıklarını belirtti. Prof. Dr. Özcan, Biyoloji öğretmenlerinin 12, matematik ve kimya’da 14, fizikte 16 doğru ortalaması sonucu alındığını kaydederek, “Bu durum, çocukların da, öğretmenelerin de suçu değil, sistemin suçu” dedi. Özcan, askerliğini yapan vergisini veren vatandaşın devletten tek talebi, çocuğuna okulda iyi bir eğitim vermesi. Ancak bunun da gerçekleşmediğini söyledi.
 
Prof. Dr. Mustafa Özcan’ın öğretmenlerin karnesi ile çarpıcı bir tablo açıkladı. Buna göre Türkiye çapında ilköğretim ve liselerdeki branş öğretmenlerin ÖSYM’nin KPSS’de, kendi branşları ile ilgili sorulan 50 soruya ortalama 14 doğru yanıt verildi. Öğretmenler, Türkçe, edebiyat, sosyal bilgiler ve rehberlik dışındaki tüm branşlarda sınıfta kaldı. Tablo şöyle:
 
ÖSYM  KPSS  Öğretmen Alan bilgisi Testi
Rehber Öğretmen:                30,7        (50 soruda)
Türkçe:                                   30,0
Sosyal Bilgiler:                      26,2
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi:25,2
Türk Dili ve Edebiyatı:          25,0
İngilizce:                                23,2
Tarih:                                     21,0
Coğrafya:                              20,4
Matematik (ilköğretim):       19,8
Almanca:                               17,2
Fizik:                                      16,3
Matematik (Lise):                  14,7                           
Fen Bilimleri:                         14,5
Kimya:                                   14,5
Biyoloji:                                 12,8
 
 
Eski Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürü Mustafa Balıbey’de öğretmenleri ağır biçimde eleştirdi. Balıbey, “1926’da Türkiye’nin ilk cumhuriyet öğretmenine yakasına bir yıldız, boynuna bir kravat takılarak, ‘Siz yıldız öğretmensiniz, geleceğimizi aydınlatın’ denilmiştir. Bu öğretmenlerimizi kaymakamlar karşılamıştır. Günümüzde ise yeni bir moda başladı. Kravatsız öğretmenler dolaşıyor okullarda. Kendilerini geliştirmeyen öğretmenler, aydınlatma misyonunu unuttu” dedi.
 
‘’Eğitimin olduğu yerde terör değil, refah olur’’
 
Programın açılış konuşmasını yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç konuşmasına, ’Bir belediye eğitime nasıl bakar ve ne olur’ sorusu ile başladı ve şöyle konuştu: ‘Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çok güzel bir sözü vardır ‘Eğer eğitilmişseniz, eğitilmiş bir toplumsanız yönetici olursunuz, yöneten olursunuz eğer sıradan insanlar olursanız, birilerinin sizin üzerinde oynandığı toplum olarak kalırsınız’ yani işin özü budur. Eğitim alanında toplumun gelenekleri gibi etkin olabilsek, eğitimi kuvvetli kılsak inanıyorum ki, Türkiye’nin şu anda yaşadığı problemleri bu kadar derin yaşamazdık.’’

‘’Huzurun olduğu yerde savaş, terör kaygısı olmaz’’

Konuşmasında Sarıyer Akademi’nin nasıl kurulduğunu ve amacını anlatan Başkan Genç; ‘’Tamamen farklı alanlarda yaşayan çocukların Sarıyer Akademi’nin kapısından kol kola girip çıkmaları bizi mutlu ediyor. Toplumsal huzurun olduğu yerde savaş, terör kaygısı olmaz’’ dedi. 

Balıbey Sarıyer Akademi’yi Övdü
 
Konuşmasına Sarıyer Akademi’nin devlet adına, aile ve çocuklar adına çok önemli ve güzel bir proje olduğunu belirterek tebrik konuşmasıyla başlayan Milli Eğitim Bakanı Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Ömer Balıbey, “Sarıyer Akedemi, her kesimden çocuğun dahil olduğu, Robert Kolejle yarışabilecek bir eğitim aldığı, siyaset üstü bir proje. Yürekten tebrik ediyorum” dedi. Balıbey, öğretmen okullarının başında bulunduğu döneme de değinerek şöyle konuştu: “1957’de evimizde mandolin çalınırdı. Bu, öğretmen okullarının getirisiydi. Öğretmen okulları Cumhuriyet Dönemi’nde büyük aşamalar kaydetmiştir. Birçok yerde Sarıyer’de dâhil öğretmen okulları açtık daha iyi olacaktı, ama olmadı. Kapanma nedenlerinden biri de öğretmen okullarında okuyan öğrencilerin öğretmenlik mesleğini benimsememesi oldu.’’
 
Prof. Dr. Kızıltepe: ‘’Çocuklarımızın bilgi çöplüğü olmasını istemiyoruz’’

Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı, Eğitim Bilimler Bölüm Başkanı Zeynep Kızıltepe; "Yapılan bilimsel çalışmalar, öğretmenlik mesleğine giren öğrencilerin, bu mesleği başkalarının zoruyla değil de kendi istekleri ile seçtiğini göstermiştir’’ diyerek öğretmenlik mesleğinin tercih edilme sebeplerini, öğretmenlerin neyle motive edildiğine ve sorunlarına değindi. Prof. Dr. Kızıltepe, ‘’Bizler anne-baba ve eğitimciler olarak, çocuklarımızın başarılı olmuş ama insan olamamış, sadece atıl bir bilgi deposu olmuş öğrenciler veya insanlar olmalarını istemiyoruz’’ diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

‘’Öğretmenlerin donanımlarını daha üst düzeye çekmeleri gerek’’

Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) Genel Müdürü Selman Behmuaras; ‘’Öğretmenlik kutsal bir meslek diyoruz. Bazen işin kutsallık kısmı ön planda kalıyor, ama asıl vurgulanması gereken konu bunun bir meslek olduğudur. Bu iş meslek olarak doğru yapılması gereken bir daldır. Hammaddemiz insandır. Yeni bir insan yetiştirerek, dünyaya iyi bir vatandaş olarak yetişmesi için çaba harcıyorsunuz. Akademik bilginin yanında öğretmen nitelikleri olarak bazı sıfatlar vardır. Öğretmenler donanımlarını daha üst düzeye çekebilirlerse, öğrencilere daha faydalı olarak görevlerini sürdürülebilirler. Öğretmen okullarının kuruluş amacı da budur’’ dedi. 

‘’Kaliteli eğitim talebi dile getirilmeli’’

 ‘Derdi olmayanın davası olmaz’ diyen AÇEV Eğitim Danışmanı Batuhan Aydagül , Batuhan Aydagül ise büyük özverilerle yapılan üst düzey hizmet içi eğitimlerden, öğretmenlerin bir bahane ile kaçtığını, kendilerini geliştirmediklerini söyledi. Aydagül şöyle konuştu; ‘’Çözüm burada değil, çözüm orada. Eğitimle ilgili dertler davaya dönüştürülmedikçe ve bu davanın peşinden vatandaş, öğretmen, veli, öğrenci kaliteli eğitim talebini dile getirmedikçe biz ağzımızla kuş tutsak, siyaset ve siyasetçinin gündeminde eğitim olmayacak. Ben eğitim reformu üzerine çalışıyorum. Bizler, yapısal değişim için çalışıyoruz. Nitelikli bir eğitim, yapıcı diyalog ve eleştirel bakışı ele alıyoruz. Her sınıfta iyi bir öğretmen olsun ve gelin o öğretmene destek olalım ki, biz oraya hep birlikte varabilelim’’. 

Panel, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, CHP Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz, Meclis Başkan Vekili Hüseyin Coşkun, meclis üyeleri, muhtarlar, öğretmenler ve Sarıyerli vatandaşların interaktif katılımı ile devam etti. Sonrasında, Belediye Başkanı Şükrü Genç, panelistlere teşekkür ederek, plaket takdim etti ve günün anısına toplu fotoğraf çekildi.