Sarıyer Belediyesi, kültürümüzün en önemli yaşayan değerlerinden halk oyunlarının korunması, gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılması, geniş kitlelere tanıtılıp yayılması için düzenlenen Halk Dansları Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. İzmir, Ankara ve İstanbul'dan halk oyunları ustalarının yer aldığı etkinliğe oyuncu ve yöneticiler değişik yörelerin kıyafetleri ile katıldı. Zeybekler oynandı, halaylar çekildi, horonlar kuruldu, türküler söylendi. İzmir ve İstanbul ardından üçüncüsü de 22-23 Şubat tarihleri arasında Anadolu Folklor Vakfı ve AFDERKON tarafından Ankara'da gerçekleştirilecek çalıştayların ardından sonuç bildirgesi yayınlanacak.
BARIŞ UNSURU OLARAK GÖRÜLMELİ
Çalıştayın ilk oturumunun moderatörlüğünü üstlenen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Folklor bir yaşam biçimi. Özellikle toplumun bu kadar kutuplaştığı bir dönemde halkoyunlarının değerinin bilinmesi ve bir barış unsuru olarak insanları bir arada tutan bir güç olarak görülmesi gerekir. Folkloru bir yaşam biçimi olarak görüp detaylarını çok iyi bir şekilde öğrenmek gerekir. Elimizdeki zenginliğin değerini bilmemiz gerekiyor. Ülkemiz dünyanın en zengin ülkesi. Çünkü yurtdışı festivallerinde o kostümler giyildiğinde en fazla dikkat çeken Türk grupları oluyor” dedi.
ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK
Başkan Genç konuşmasının devamında, “Sarıyer Belediyesi olarak halk kültürü ve özellikle halk oyunlarıyla ilgili çalışmalarımız bundan sonrada her ne şartta olursa olsun aralıksız sürdürülecek. Ulusal kültür değerlerimizi içeren çalışmalarımızın temel amacı; M. Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’nin Temeli Kültürdür” sözünü ilke olarak benimseyip, ulusal kültürümüzün çok önemli bir parçası olan halk oyunlarımızı ‘’Öğren Öğret ve Yaşat” felsefesine uygun, doğru olarak gelecek kuşaklara aktarılması için gerekli çalışmaları yürütmek üzere inşa ediyoruz” şeklinde konuştu.
KÜLTÜRÜMÜZLE BÜTÜNLEŞMİŞ BİR DEĞER
Oturumda söz alan İTÜ Konservatuarı eski Kurucu Müdürü Prof. Dr. Fikret Değerli, “Folklorumuzun daha doğru şekilde gelecek kuşaklara aktarılması hepimizin görevi. Halk dansları bizim kültürümüzle bütünleşmiş bir değerdir” dedi. Topkapı Sarayı eski Müdürü Sebahattin Türkoğlu ise, “Folklor dediğimiz zaman sadece halkoyunları olarak kesilip atılmamalı. Yalnız halkoyunları değil tüm folklorik unsurlar değerlendirilmelidir. Bu unsurları toplam olarak ele almak lazım. Maalesef ülkemiz gelişmiş ülkeler arasında folklor müzesi olmayan tek ülkedir” diye konuştu.
ANONİM BİR SANAT
Devlet sanatçısı Mustafa Turan, “Halk dansları anonim bir sanattır. Halkoyunları sanat mı değil mi diye tartışılıyor. Fakat devlet bana 1991 yılında devlet sanatçısı unvanı verdi. Yani bu konuda bir şüphe duymamak lazım. Bizim bu değerlerimize sahip çıkıp geleceğe aktarmamız lazım” dedi. TRT İzmir Eski Müdürü İsmail Özboyacı ise, “Halkoyunlarının geleneksel tavrının bozulmaması konusunda çok uğraştık. Bu kadar ayrıştığımız dönemde halk oyunlarının ülkeyi bağdaştıracak birlikteliği sağlayacak” şeklinde konuştu.