Sarıyer Belediyesi’nin, Koç Üniversitesi işbirliği ile hayata geçirdiği, İstanbul Kalkınma Ajansı, Kalkınma Bakanlığı ve Boğaziçi Engelliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin destek verdiği Engelli Çocuk ve Ailelerine Destek Merkezi (EÇADEM) tarafından “Engelli Çocuk ve Ailesine Multidisipliner Yaklaşım” adı altında ilki düzenlenen EÇADEM Sempozyumu başladı. Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışında konuşma yapan Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin, EÇADEM’in bir marka olacağını ifade ederken, projeye destek veren Sarıyer Belediyesi adına konuşma yapan Başkan Yardımcısı İsmail Erdem ise bu projenin devlet politikası haline gelmesini umut ettiğinin belirtti.
Sarıyer’de yaşayan engelli vatandaşların rehabilitasyonuna destek vermenin yanı sıra ailelerinin de sosyal yaşama katılmalarını sağlamak amacıyla 6 ay önce hayata geçirilen EÇADEM’i anlatan Sarıyer TV tarafından hazırlanan kısa bir video gösterisi ile başlayan sempozyumun ilk konuşmasını proje başkanı Prof. Dr. Ayfer Elçigil yaptı. Kısa sürede amacının üstünde bir performans sergilediğinin altını çizen Elçigil, “24 saat çocukları ile birlikte olan annelerimizin bakım yüklerini azaltmak amacıyla kurulan merkezimiz, 6 ay gibi kısa sürede hedefinin çok üzerinde bir performans sergilemiştir. Bu başarıyı EÇADEM’de kendi alanlarında profesyonel ve çalışkan ekibine borçluyuz. Zihinsel engelli çocuklarımız evlerinden alınarak merkezimize getiriliyor. Öz bakımları yerine getirilen çocuklarımızın psiko-sosyal gelişimini destekleyecek aktiviteler düzenliyoruz. EÇADEM, kısa bir sürede annelerin çocuklarını güvenle bırakabileceği ve kendilerine vakit ayırabileceği bir merkez haline geldi” dedi.
“Bu proje olmaz dedim ama yanıldığımı ispatladılar”
EÇADEM’in, Koç Üniversitesi’nin gurur duyduğu projelerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı İrşadi Aksoy, “Bir ülkenin ne kadar geliştiğini gösteren en önemli kaynaklardan biri engelli vatandaşlarına nasıl yaklaştığı, onların önlerindeki engellerin nasıl kaldırıldığı ile ilgilidir. Bu projenin hayata geçirilmesinde katkısı bulunan bütün paydaşlara teşekkür ederim. Hemşerilik bölümünden 2 öğretim görevlisi arkadaşım bu projeyi o kadar büyük bir hevesle sundular ki, ne yalan söyleyeyim olmaz diye düşündüm. Sosyal sorumluluk hayatımızın bir parçasıdır. Arkadaşlarım benim hatalı olduğumu ispat ettiler. Beni yanıltan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Koç Üniversitesi olarak en gurur duyduğumuz birkaç projemizden bir tanesidir. Bu tür projeler gönlümüze dokunan, araştırma çıktısına önemsemeyeceğimiz, toplumu daha iyi bir toplum yapan projelerdir” şeklinde konuştu.
“EÇADEM devlet politikası haline gelmelidir”
Şehir dışındaki programı nedeniyle sempozyuma katılamayan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in selamlarını ileterek konuşmasına başlayan Sarıyer Belediyesi Başkan Yardımcısı İsmail Erdem, “Bu projenin içinde yer almaktan gurur duyuyoruz. Yaşama geçirilen her projemizin bir hikayesi var. Başkanımız Şükrü Genç’e dert yanan bir engelli annenin söyledikleri üzerine projeye bakış açımız tamamen değişmiştir. Yaşamın her alanında hizmet veriyoruz ama yerel yönetimler olarak insanların hayatına dokunabilmek ve yaşama katmak en önemli görevimizdir. Önemli olan bu projeyi sürdürülebilir kılmak ve devlet politikası haline getirebilmektir” dedi.
“EÇADEM bir marka olacaktır”
İdari yöneticiler olarak EÇADEM gibi projeleri desteklemeleri gerektiğini belirten Sarıyer Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin, yaptığı konuşmasında engelli vatandaşların sorunlarına değinirken, “EÇADEM, çok önemli bir birimdir. Çok önemli fonksiyonlar ifade ediyor. Sarıyer’de kaç engelli vatandaşımızın olduğunu bilmek zorundayız. TÜİK tarafından yapılan araştırmada ortalama nüfusun 2,58’nin engelli olduğu varsayılıyor. Sarıyer’in nüfusunu göz önüne alırsak on bin civarında engelli kardeşimizin olduğu ortaya çıkıyor. Engelli kardeşlerimizin çeşitli problemlerinin en başında sağlık problemi geliyor. İkincisi ise rehabilitasyon ve eğitimdir. Problemlerin çözüm merkezi yönetimin temsilcileri bizler ve mahalli idarenin temsilcisi belediyelerimiz açısından bir sorumluluktur. Bu proje belirli bir süre için yürütülen bir projedir. Bu proje sona erse bile EÇADEM devam edecek. Bu hizmetin sürekli hale gelmesi gerekiyor. Belediyemiz bunun çalışmalarını yürütüyor. Ehil ellerin elinde merkezimiz idare ediliyor. EÇADEM bir marka olacak ve sayılarının artmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
EÇADEM Öğrencilerinden Muhteşem Davul Şov
Konuşmaların ardından EÇADEM öğrencilerinin davul performansları katılımcılar tarafından büyük beğeni kazandı. Davul şovun ardından Hayat Bayram Olsa şarkısını el ele tutuşup hep bir ağızdan söyleyen öğrenciler EÇADEM’i anlatan en güzel tabloyu oluşturdular.
Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi olan ve aynı zamanda projenin eş başkanlığını yapan Prof. Dr. Ayşe Ferda Ocakcı tarafından yönetilen ‘’Engellilerle İlgili Yasalar ve Politikalar’’ adlı panelde önemli konular ele alındı.
EÇADEM Sempozyumu’nda gerçekleştirilen ilk panelin konukları olan Av. Güler Polat engelli çocuklar için yasaları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Eğitim, Rehabilitasyon ve Sosyal Hayata Katılım Daire Başkanı Elçin Er ise engelli çocuk ve ailesi için verilen hizmetler konusunda bilgiler verdi.
Engelli Aileleri Hakları İçin Sürekli Mücadele Etmek Zorunda
Türkiye’de engelli ailelerinin hakları için sürekli mücadele etmek zorunda olduğunu söyleyen Av. Güler Polat, toplum içinde bir arada yaşama temelinin çocuklukta atıldığını ifade ederek, engelsiz çocukların ailelerinin, zihinsel engelli çocuklarla bir arada eğitim görmeleri konusundaki bakış açısının farklı olduğunu anlattı.
Yaşamda engellileri, engeli olmayan insanlardan ayıracak bir takım davranışların yanlış olduğunu dile getiren Polat, havaalanlarında engelli yerlerinin yapıldığı örneğini vererek, tipik bir ayrımcılık olduğunu söyledi.
Engelli Çocuk ve Ailesine Verilen Hizmetler
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Eğitim, Rehabilitasyon ve Sosyal Hayata Katılım Daire Başkanı Elçin Er ise, Türkiye’deki engelli vatandaşların sayısal verilerini ele alarak, bakım hizmetlerini, umut evi ve sevgi evi gibi projelerin içeriğini anlatı. Engelli vatandaşların sağlık kurulu raporu varsa çeşitli haklara erişmesinin söz konusu olduğunu söyleyen Er, engellilerin eğitim hayatlarını 27 yaşına kadar sürdürebileceğini ve eğitimde 12 yılı tamamlamak zorunda olduklarını belirtti.
“Engellilik ve Çocuk Olmak”
Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğrencisi Ümit Erdem Yiğitoğlu’nun verdiği “Engellilik ve Çocuk Olmak” konulu konferans, dinleyicilerden büyük ilgi gördü.
Kendisi de bir görme engelli olan Yiğitoğlu, görmeden yaşamanın görerek yaşamaktan pek farklı olmadığını söylediği sunumunda özellikle 3B’ye (Bilgisayar, Baston, Braille) sahip bir görme engellinin hayatında başaramayacağı hiçbir şeyin olmayacağına dikkat çekti.
Yiğitoğlu: Görememek bir felaket değil
Diyabet hastalarından fiziksel ve zihinsel engelliliğe kadar birçok farklı engel grubunun olduğunun altını çizen Ümit Erdem Yiğitoğlu, görememenin bir felaket olmadığını, aile ve çevre faktörlerinin bunda büyük rol oynadığını söyledi. Ailesinin ve arkadaşlarının hiç bir konuda kendisine engelliymiş gibi davranmadığını aksine saklambaç ve yakartop gibi oyunlara bile teşvik edildiğini anlattı. Oldukça samimi ve eğlenceli bir tonda devam eden konferansta söz alan dinleyiciler Yiğitoğlu ile karşılıklı sohbet ettiler.
Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı’ndan Yiğitoğlu’na teşekkür belgesi
Konferansın sonunda Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz tarafından Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğrencisi Ümit Erdem Yiğitoğlu’na sempozyuma yaptığı katkılardan ötürü teşekkür belgesi takdim edildi.
Panel sonunda engellilerin ve ailelerin sorularını yanıtlayan panelistlere, Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Lale Büyükgönenç tarafından katılım sertifikası verildi.
21-22 Mayıs tarihlerini kapsayan EÇADEM Sempozyumu’nda konusunun uzmanları tarafından engelli vatandaşların yaşamlarını kolaylaştıracak ve ışık tutacak konuları ele alınacak.
