Karadeniz balıkçılığı için 10 ülkenin bir araya geldiği Uluslararası Balıkçılık ve Mavi Büyüme Konferansı ikinci gününde ‘Sarıyer Medeniyeti’ belgeselinin gösterimiyle başladı. Fuat Paşa Yalısı’nda devam eden ve başta Karadeniz balıkçılığı olmak üzere sektörün sorunlarına ışık tutan konferansta; sürdürülebilir balıkçılık sektörünü teşvik etmekte yerel otoritelerin rolü, Karadeniz balıkçılığında yatırımları desteklemek, Karadeniz kıyısındaki ülkelerin mevcut durumu, politikaları, potansiyelleri, zorlulukları, olanakları ve gelecek planları gibi balıkçılığı etkileyen temel sorunlar ve çözümleri konuşuldu.
Belgesel gösterisi sonrasında Giresun Vakfı üyesi Ahmet Dokumacı ‘Giresun ve Deniz’, Samsun Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Akif Özdemir ‘Yerel Yönetim Açısından Samsun Balıkçılığına Genel Bakış’, Attika Çevre ve İklim Değişikliği Vali Yardımcısı AthanasiosAnagnos ‘Mavi Büyüme: Attika Bölgesi’, KTÜ Öğretim Görevlisi Prof. Sevim Köse ise ‘Karadeniz yemekleri: Gelişmeler, trendler, problemler ve çözümler’ sunumlarını gerçekleştirdi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR TEMELLERE DAYALI ÇALIŞIYORUZ
Sarıyer Belediyesi Su Ürünleri Yüksek Mühendisi İrem Köse Reis, sürdürülebilir balıkçılığın teşviki için yaptıkları çalışmalardan bahsettiği sunumunda, “Sarıyer sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin en önemli balıkçılık bölgelerinden biridir. İlçemizde yaklaşık 10 bin kişi geçimini balıkçılıkla sağlamaktadır. İlçemize bağlı 7 adet su ürünleri kooperatifi bulunmaktadır ve bunlara bağlı 900 üyemiz vardır. Belediyemiz mevcut kooperatifler, sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içerisinde balıkçılıkla ilgili konularda katılımcı ve sürdürülebilir temellere dayanan çalışmalar yapmaktadır” ifadelerini kullandı.
AQUAKÜLTÜR GELİŞİYOR
Türkiye’nin su ürünleri üretimi ve ihracatı konusunda bilgilendirici bir sunum yapan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamüller İhracatçıları Birliği’nden Melih Işlıel ise aquakültürün dünyada parlayan bir yıldız olduğunun altını çizerek, “Karadeniz gibi hepimizin ortaklaşa kullandığı bir alanda geliştirilebilir olan aquakültür, Uzakdoğu’dan gelen balıklara teslim olmuş durumda. Ülke olarak biz 245 bin tonun 145 bin tonunu ihraç ediyoruz, geri kalanını ise tüketiyoruz. Bu tüketimin arttırılması lazım” dedi.Karadeniz’de özellikle alabalık ve denizanası konusunda önemli ve geliştirilebilir değerler olduğunu da sözlerine ekleyen Işlıel, “Bu konuda bir bilinçlendirmeye gidilmeli ve projeler üretilmeli. Çünkü Karadeniz’in balığı özeldir. Karadeniz’e özgü türlerin aşırı avlanmadan korunması paydaş ülkelerin birliğiyle mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.
HERKES KATKI SAĞLAMALI
İki gün süren konferansın sonunda Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve Büyükelçi Michael B. Christides kapanış konuşmalarını gerçekleştirdi. Başkan Şükrü Genç konuşmasında, konferanstan çıkan bildirgeye herkesin katkıda bulunması gerektiğini, farkındalığınancak bu şekilde yaratılabileceğini söyleyerek, “Balıkçı sadece balık mevsiminde akla gelmemeli. Biz burada da yaşamda da balıkçıların çeşitli sorunları olduğunu görüyoruz. Burada sorunlar netleştirilip çözüm yolları için tavsiyelerde bulunuldu. Attika’dan gelen arkadaşımız çok güzel bir şey söyledi. ‘Hep beraber, her zaman’, işte bunu sağlamak zorundayız. Bu işin içinde olup destek verirsek çok daha fazla kazanım elde ederiz” dedi.
BU KONU SİYASETTEN AYRILMALI
Genç konuşmasını, “Yerel yönetimler olmazsa olmazdır. Muhtarlardan başlayarak merkezi yönetimler arasında bir bağ olmazsa sadece konuşmada kalır. Bu konuyu siyasetten ayırt etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü insanlar arasındaki diyaloglardır. Balıkçının problemi ancak problemini gördüğü anda çözülebilir. Bizler ise balıkçılarla bilim insanlarının arasındaki köprüyü kuracağız. Tabi burada merkezi yönetimlerde destek vermeli. Eğer burada çıkan bildirgenin peşine düşmezsek sadece konuşuruz” ifadeleriyle sonlandırdı.
Son olarak toplantı hakkında görüşlerini paylaşan Büyükelçi Michael B. Chrıstıdes, “Bu inisiyatifi seneye tekrarlayacağız. Konunun uluslararası boyutunu geliştirmek istiyoruz. Ben, destek olan ve katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Konferans Sarıyer Belediyesi Sevgi ve Barış Teknesi ile yapılan Boğaz turunun ardından son buldu.