Sarıyer Belediyesi’nin geleneksel hale getirdiği bayramlaşma ve kurban paylaşımının ardından konuşma yapan, Kadın Çalışmaları Koordinasyon Merkezi’nin yetkilisi Zerrin Coşkun, “İlk kez tüm ülke bir kadının çaresizliğine, feryadına tanıklık etti” sözleriyle kadın cinayetlerinin ulaştığı korkunç noktaya dikkat çekti.
“ÖLMEK İSTEMİYORUZ”
“Şiddet gören her kadın gibi Emine Bulut’ta ölmek istemiyordu, bir kez daha gündeme gelen kadın cinayetleri her yıl artarak katliama dönüşüyor” sözleriyle konuşmasına başlayan Coşkun sahnede kaldığı süre boyunca kadın belediye çalışanlarını da kürsüye davet etti. Sahnede bir araya gelen Sarıyer Belediyesi kadın çalışanları, Emine Bulut’un yürekleri yakan “Ölmek istemiyorum” sözlerini hep bir ağızdan bir kez daha haykırdı.
ARTIK KİMSE DUYARSIZ KALMASIN
2018 yılında 440, 2019 yılının ilk altı ayında 245, son 10 yılda ise 2.648 kadını cinayetlerde yitirdik diyerek konuşmasına devam eden Coşkun sözlerini şöyle noktaladı: “Artık bu o kadar normalleşmeye başladı ki, ancak Emine Bulut olayındaki gibi vahşiliğin dozu artınca cinayetler haber bültenlerinde yer alır oldu. Bir kez daha buradan erkek şiddetinin son bulması için 6284 nolu ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun ve kadına karşı şiddetin önlenmesi için hazırlanmış İstanbul sözleşmesinin etkin biçimde kullanılmasını istiyoruz. Yasaların yetersizliği değil, uygulamadaki aksaklıklar, iyi hal indirimleri cezasızlığı beraberinde getiriyor. Artık katliama dönüşen kadın cinayetlerinin son bulması için karar alma yetkisi olan herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Yaşam hakkı tüm canlılar için kutsaldır. Duyarsız kalamayız. Çevrenizde gördüğünüz, tanık olduğunuz ya da yaşadığınız şiddet için belediyemizdeki Özgecan Aslan Kadın Danışma Merkezi’ne gelebilirsiniz, kapımız her zaman açık”
BU İŞİN TEMELİ 'DAYANIŞMA'
Belediye çalışanı kadın arkadaşlarına duyarlılıklarından dolayı teşekkür eden Genç, kadın erkeğe erkekte kadına; yani insan insana saygı duymalı, yasaklamalarla bir yere varamayız vurgusu yaptı ve konu hakkında şunları söyledi: “Genel anlamda bu cinayetlerin bedeli çok ağır. Her dizide, filmde silahlar konuşuyorsa, yasanın dışında, devletin dışında insanları cezalandırmaya kalkarlarsa birileri sonuçta gelinecek nokta bu. Devlet var, yasalar var kim ne suç işliyorsa yargılanıp kanunun dediği şekilde cezalandırılır. Bizler toplumsal olarak bu işlerin önüne geçebiliriz. Dayanışma bu işin temelidir. Bu tür olayların artık yaşanmamasını diliyorum."
BU YIL BAYRAM HEDİYELERİ ANADOLU’DAN
Bayram sonrası personelle bir araya gelen Genç, "Kurbanımızın hazırlanmasında emeği geçen herkese de çok teşekkür ediyorum" dedi ve konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Anadolu üretimden fazlasıyla uzaklaşmış durumda. Bu ülke, bu vatan hepimizin yarınımızı düşünerek hareket etmeliyiz. Bizler üretelim ki başka bir yere de katkı sunmuş olalım. Her bayram sizlere çikolata ya da şeker hediye ederdik, bu yıl Anadolu’dan bir hediyemiz var. Bu iki belediye arasında bir dayanışmadır. Sizler için Malatya’ya bağlı Arapgir Belediyesi çalışanlarının elleriyle hazırladığı Reyhan çayı, reçeli ve baharatını aldık, afiyet olsun.”