Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Pınar Mahallesi sakinleri ile kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıya Sarıyer Belediyesi Başkan Yardımcısı Sevgi Atalay ve Mehmet Metilli, Pınar Mahallesi Muhtarı Ayhan Yılmaz ve Eczacı Fatik Eker katıldı. Pınar Mahallesi’nde yaşayan bayanların kentsel dönüşüm konusunda kendisine sürekli sorular sorduğunu belirten Eczacı Fatik Eker, bilgiyi doğru kaynaktan almak istedikleri için Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ile bir araya gelmek istediklerini belirtti. Bayanlar kahvaltıda kentsel dönüşüm ile ilgili merak ettikleri sorularına cevap alırlarken, Sarıyer Belediye Başkanı Genç, birlikte hareket edildiği takdirde kimsenin mağdur olmadan bu işin üstesinden gelinebileceğini belirtti.
Yerinde dönüşümü desteklediğini her fırsatta dile getiren ve Pınar Mahallesi sakinlerinin de buna dikkat etmesi gerektiğini üstüne basa basa söyleyen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Bu mahallelerin sorunları üç aşağı, beş yukarı aynıdır. Kimin mülkiyetinde olursa olsun burada yaşayan insanların burada yaşamlarını devam ettirmelerini sağlamak lazım. Buralar eskiden kuş uçmaz, kervan geçmez yerlerdi. Herkes sıkıntı içinde yaşıyordu. Ne zaman ki şehrin içinde kalıp, değeri arttı, o zaman değerli oldu. Eğer bir değer kazancı olduysa, sizin de payınız olması lazım” dedi.
"Kimse bana imza attıramaz"
Birlik ve beraberliğin her alanda olduğu gibi kentsel dönüşüm çalışmalarında da büyük önemi olduğunu dile getiren Genç, şunları söyledi; “Birlik ve beraberliğimizi bozmayalım. Bir takım kandırmalarla bozdurursak kurda, kuşa yem oluruz. Kim gelirse gelsin ısrarla “Burada oturmak istiyorum. Bir yere de gitmeye niyetim yoktur. Böyle bir durumda hakkım ne olacak?” diye sorun. Ben belediye başkanlığım süresince sizin izniniz olmadan, sizin bilginiz olmadan hiçbir şekilde bir evraka imza atmayacağım. Kimse de bana attıramaz. Benim iki dayanağım var. Bir yaradan, bir de sizlersiniz. En büyük güvencim halkımdır. Halk olmadan hiç kimse bir şey yapamaz. Yeter ki ayağınızı sağlam tutun. Yeter ki çocuklarınızın geleceğini sahiplenin.
Bunun çözümü var. Yeter ki bu iş doğru planlansın, kafada ki niyet toplumdan yana olsun. Mülkiyet sorununu, kentsel dönüşüm sorununu ne olursa olsun elimizi uzattığımız şekilde bize el uzatıldığında bu işi çözeriz. Sizin içinde olmadığınız, tariflenmediğiniz, kağıdın üzerinde Pınar, Armutlu, Derbent halkının direkt yazıldığını görmeden kimse bana işlem yaptıramaz. Bu da sizin bana verdiğiniz yetkiden, güçten kaynaklanıyor. Onun için gücümüzü daha da kuvvetlendirmemiz lazım. Ya halktan yana olacaksın ya da elinde çantayla gelenden yana. Çantayla gelenin sizin tırnağınız kadar değeri yoktur”.
"Sizi müteahhitlerin önüne atmadık"
Bayanların toplantı talebiyle gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Yardımcısı Sevgi Atalay, kadınların geleceğe daha çok sahip çıktıklarını belirtti. Vatandaşların kentsel dönüşüme güvenli bir şekilde yaklaşmadıklarının altını çizen Atalay, "Bir yıl önce bir yasa çıkarıldı. Riskli alanların dönüşümü gündeme geldi. Bu yasa çıkarken Türkiye'nin sorunları göze alınmadı. İskanlı, imarlı bir binanın dönüşümünden bahsediyor. Biz bölgemizde yüzde 80 binaların tamamı çok rahat yıkılır ama yerine yenisi yapılamaz. Bu insanların yerinden çıkması ama yerine geri dönememesi demektir. İnsanların kafasında sorular olduğu için kimse kentsel dönüşüme yanaşmıyor. Evet kentsel dönüşüm kesinlikle olmalı ama mülkiyet garantisi de olmalı. Yarın o binanı yıktığında yeniden yapılıyor olduğunu da bilmen lazım. Pınar Mahallesi'nin nüfusu 13 bindir. İmar planında gelen nüfus ise 4 bindir. Bu demek oluyor ki, burada 4 bin kişi yaşayacak ve geri kalanı olduğu gibi gidecektir. Dolayısıyla bu yasa düzelmeden insanlar tepki gösterecektir. İnsanlar şu an kentsel dönüşüme çok güvenemiyor. Peki, kentsel dönüşümü insan güveni olmadan çözebilir misin? Hayır. Başkanımızın söylediği gibi birlik olun. Belediyemiz bu konuda yapacağını yaptı. Hiç bir zaman sizi müteahhitlerin önüne atmadı" dedi.
Pınar Mahallesi Muhtarı Ayhan Yılmaz, MİT’e ait arazinin kısa sürede Evkur’a devredildiğine dikkat çekerken, "40 yıldan fazladır buradayım. Neden bizi sürekli askıda tutuyorlar. Siz, o araziyi kısa bir süre içinde Evkur'a devredebildiniz de, benim 40 senedir üzerinde yaşadığım araziyi neden bana devretmiyorsunuz diye sorun. Beklentilerinizle bizleri karşılaştırın. Kişileri baz alarak hareket etmek zorundayız. Derdinize kim cevap verecekse onunla hareket etmek zorundasınız" şeklinde konuştu.