Barış çığlığı, 1 Eylül’de Sarıyer’den yükseldi | SARIYER BELEDİYESİ
Sarıyer Belediyesi
contetns

Barış çığlığı, 1 Eylül’de Sarıyer’den yükseldi

01.09.2013

Dünyada savaş tamtamlarının çalındığı bu günlerde, birlik ve beraberliğin merkezi Sarıyer’de barış çığlıkları yükseldi. 

Sarıyer Belediyesi tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen Sarıyer Uluslararası Barışa Çağrı Festivali kapsamında Sarıyer Belediyesi Demirtaş Ceyhun Halk Kütüphanesi bahçesinde toplanan her dinden, her kültürden binlerce barışsever Sarıyerli, dünyaya kardeşlik mesajı verdi.

Sarıyer’de kurulan barış sofrasına toplumun bir çok kesiminden katılım oldu

1 Eylül Dünya Barış Günü sebebiyle düzenlenen konserler öncesinde bir araya gelen Ermeni Patrikhane Temsilcisi Zavan Bıçakçı, Rum Patrikhane Temsilcisi Paisyos Kokinaki, Musevi Cemaati Temsilcisi Yeniköy Sinagog Hahamı İzak Peres, İtalyan Kilise Temsilcisi Rahip Martin Kmetec, İslamiyet Temsilcisi Ömer Bektaş, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Okmeydanı Cemevi Dedesi Binali Doğan, İngiliz Gwendolyn Smit, CHP İlçe Başkanı Mehmet Deniz, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Sarıyerspor kulüplerinin taraftar temsilcileri Barış Sofrası’nda buluştu.

Duaların, ezgilerin, şiirlerin ortak noktası barış oldu

Kurulan barış sofrasının ardından günün etkinliğine katılmak üzere Sarıyer Belediyesi Demirtaş Ceyhun Halk Kütüphanesi bahçesine kurulan konser alanına gelen davetliler sahneye çıkarak barış için dua etti. Duaların ardından barış mesajları veren misafirler mesajların ardından hep birlikte barışa güvercin uçurdular. 

Başkan Genç: Türk halkı hiçbir zaman savaş yanlısı olmamıştır

Barışa Çağrı Festivali’ne ev sahipliği yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç yaptığı konuşmada, “5.Sarıyer Barışa Çağrı Festivali’ne ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sarıyer her dinden ve her mezhepten insanımızın yıllardır yan yana yaşadığı bir barış ilçesidir. Göreve geldiğimizden beri temel amacımız Sarıyer’imizin oluşturduğu bu barış ilçesi örneğinin her ne pahasına olursa olsun devamını sağlamaktır. İşte bu nedenle biz her sene bir araya geliyoruz. İşte bu nedenle her sene beraber barışa çağrı yapıyoruz. Dünya genelinde ve Türkiye üzerinde sıkça yaşanan tüm çatışmalar bizi üzüyor. Bir yerel yönetici olarak, bir yurttaş olarak halkımızın yaşadığı acıyı her birey gibi bende yüreğimin derinliklerinde hissediyorum. Tüm Türk halkı sorunların barış içinde çözülmesini istemektedir. Türk halkı hiçbir zaman savaş yanlısı olmamıştır. Dış politikalarımız bunu yansıtmalı, komşu ve bölge ülkeleri ile kavgalı, savaş kışkırtıcı bir ülke konumuna gelmemeliyiz. Birlik ve beraberlik! Bizim vatanımızın özü budur. Bizde bu duygularla hareket etmeli, kardeşlik duygularımızın bozulmasına asla müsaade etmemeliyiz. İşte tüm bu nedenlerle İstanbul’un en güzel ilçesi Sarıyer’den tüm dünyaya barış çığlığı gönderiyoruz. Haydi, barış iktidarına” dedi. 

Sarıyer'den tüm dünyaya barış mesajı göndermek için alanı dolduran vatandaşlar Ezginin Günlüğü ve Grup Yedirenk'in seslendirdiği ezgilerle güzel bir akşam geçirdiler. Halaylar çeken vatandaşlar dilek fenerlerini yakarak gökyüzüne gönderdiler. Başkan Genç, davetlilere ve Ezginin Günlüğü ekibine barışın simgesi olan zeytin ağacı fidesi hediye ederken, Nazım Hikmet'in unutulmaz dizeleriyle geceye son verdi; "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçesine". 

Başkan Genç’in konuşmasının tam metni :

Bu akşam 5. Sarıyer Barış’a Çağrı Festivali’ne ev sahipliği yapıyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. 

Sarıyer’imiz her dinden ve her mezhepten insanımızın yıllardır yan yana yaşadığı bir barış ilçesidir. Bu mozaikte yaşamak bizim için büyük bir mutluluk ve övünç kaynağı. 

Göreve geldiğimiz günden itibaren temel amacımız Sarıyer’imizin oluşturduğu bu barış ilçesi örneğinin her ne pahasına olursa olsun devamını sağlamaktır.  Hatta daha da ileri gidiyor, bu örneği tüm Türkiye’ye yayabilmek ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözüne sahip çıkarak bunu dünyaya duyurmak istiyoruz. İşte bu nedenle biz her sene bir araya geliyoruz. İşte bu nedenle her sene beraber Barış’a Çağrı yapıyoruz. 

Dünya genelinde ve Türkiye özelinde sıkça yaşanan tüm çatışmalar bizi üzüyor. Her gün bir başka evde ağıtların yakıldığı, anaların evlat acısıyla yıkıldığı bir ülkenin çocukları olarak bugün barışa her zamankinde daha çok ihtiyacımız var. Bir yerel yönetici, bir yurttaş olarak halkımızın yaşadığı acıyı her birey gibi ben de yüreğimin derinliklerinde hissediyorum. Ülkemiz geleneksel olarak istikrar yaratıcı, barış kurucu ve ara bulucu bir ülke rolü benimsemiştir. 

Türk halkı tüm sorunların barış içinde çözülmesini istemektedir. Türk halkı hiçbir zaman savaş yanlısı olmamıştır. Dış politikalarımıza bunu yansıtmalı, komşu ve bölge ülkeleriyle kavgalı, savaş kışkırtıcısı bir ülke konumuna gelmemeliyiz. 

Bakınız ne diyor ünlü aktivist: “Çocuğun gördüğü düştür barış. Ananın gördüğü düştür barış. Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış…” Bakınız 2 gün önce 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 91. Yıldönümüydü.  30 Ağustos zaferi toplumun tüm kesimlerinin dil, din, ırk, mezhep ve inanç farkı gözetmeksizin bir araya geldiği; yan yana, omuz omuza mücadele vererek kazandığı bir zaferdir.  Bu büyük destan işte böyle bir birlik ve beraberlik içinde yazılmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel teşkil etmiştir.  

Atatürk’ün 4 Ekim 1932’de Dolmabahçe Sarayında verdiği bir demeç hiç unutulmamalıdır. Ne diyor biliyor musunuz? “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır.” İşte bizim büyük zaferimizin özü de budur… Birlik ve beraberlik ! Bizim vatanımızın da özü budur… Biz de bugün bu duygularla hareket etmeli, kardeşlik duygularımızın bozulmasına asla müsaade etmemeliyiz… Eşitlikçi, özgür  ve barış içinde bir arada yaşanan, kavgalardan ve savaşlardan arınmış huzurlu bir dünya ve Türkiye’de yaşamak hepimizin hakkı. 

Değerli Sarıyerliler, biz bu inanç ve sizlerin desteğiyle, inançları ve kültürleri her yıl 1 Eylül’de, barış ilçesi Sarıyer’imizde buluşturuyoruz. Barış dünyanın her tarafına egemen oluncaya kadar; bu çağrılarımızı sürdüreceğiz! Barış sözcüklerinin peşinden gideceğiz!

Bugün, 5.’sini gerçekleştirdiğimiz “Uluslararası Sarıyer Barışa Çağrı Festivali”yle yalnızca İstanbul’un değil, Türkiye’nin incisi Sarıyer’den dünyaya barış rüzgârı estirmeye çalışacağız. 

Dünyadaki bütün inançların ve kültürlerin barıştan yana olduğunu biliyoruz. Bakınız üç büyük semavi din insanlığa barış çağrısı yapıyor. 

Barış Daima Hayırlıdır - Kur’an-ı Kerim

Barışı Ara Ve Sürdür -  Tevrat

Birbirinizle Barış İçinde Yaşayın – İncil 

Bu mesaj, sadece bu üç büyük dinin değil, diğer bütün inançların ve kültürlerin de ortak çağrısı.

Sarıyer’imizdeki gibi, barış tüm dünyada bir yaşam biçimi olmalıdır. İşte bu nedenle dünyaya Boğaz’dan bir barış çığlığı gönderiyoruz. Bu çığlığımızın dünyanın dört bir tarafında yankılanmasını diliyoruz. Dünyanın her tarafında barış isteyen herkesin, bugün barış için dua etmesini, barış için şarkı söylemesini, barış için dans etmesini ve barış için şiirler okumasını istiyoruz.” Bu gece, birçok inanç önderimiz ve inanç temsilcimiz barış için dua edecek. Müziğin notaları gökyüzünün sonsuzluğuna karışarak barış çağrısı yapacak. Ümidim, bu gece yapacağımız duaların ve çağrıların burada kalmaması, dünyanın her tarafına yayılması ve yılın 365 günü devam etmesi.” 

İnsanlığın var olduğu günden bu güne kadar kullanılmayan tek yönetim şekli BARIŞTIR! Gelin ilk barış iktidarının temellerini Sarıyer’den atalım… 

Şairin dediği gibi: 

“Uzat bana elini renginde değilsem de 

Kalbinle anla beni dilimi bilmesen de 

Yoksan eğer yanımda barışı düşün sende 

Tutuşalım el ele haykıralım dünyaya 

Biz barış istiyoruz, barış istiyor dünya”

Haydi, “Barış İktidarına”

 

Haberin Videosu : Sarıyer'den Dünya'ya mesaj var...